Türkiye'nin yerli ve milli sebze tohumları kadınlara emanet
GÜNDEM, 26 Ekim 2020 05:24Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne (TİGEM) bağlı Antalya'daki Boztepe Tarım İşletmesince sürdürülen yerli ve milli sebze tohumu üretim çalışmaları, kadınlar tarafından yürütülüyor.

Fidelerin yeşermesi ve seraya dikilmesiyle devam eden süreç, zamanı geldiğinde erkek bitkiden alınan tozların dişi bitkilerin çiçeklerine tek tek elle yapılan melezleme işlemleriyle devam ediyor.
Daha sonra büyüyen meyvelerden tohumlar çıkartılıyor, kurutma işleminin ardından selektörden geçirilerek temizleniyor.
Zayıf tohumlar seçilerek ayrılırken, tohum taneleri makineler aracılığıyla sayılarak paketleniyor, son aşama olarak soğuk hava depolarında istifleniyor.
"Kadınların elinde ilmek ilmek bir dantel gibi işleniyor"
İşletme Müdürü Olcay Akın, AA muhabirine, TİGEM'in Türk çiftçisinin yüksek fiyatla sebze tohumu alımını önlemek için 2018'de bu işe başladığını söyledi.
Toplam 11 bin metrekarelik sera alanında domates ve kavunda iki çeşit, patlıcan, biber ve hıyarda da birer çeşit olmak üzere 7 çeşit sebze tohumu üretimi yaptıklarını aktaran Akın, "Türk çiftçisinin ihtiyacı olan tohumlar kadınlar eliyle ilmek ilmek bir dantel gibi oya gibi işleniyor. Burada, yüzde 100 yerli ve milli sebze tohumları üretiliyor. Kadınlar eliyle üretim yapıldıktan sonra tohumlar fidanlara dönüşüyor, halkımızın beslenmesinde kullanılıyor." dedi.
TİGEM Genel Müdürü Ayşe Ayşin Işıkgece'nin de bir kadın olduğunu anımsatan Akın, tüm aşamalarda, sebze tohumunun üretiminde kadınların el emeği göz nuru olduğunu dile getirdi.
Tohum, ekonomik ve stratejik anlamda önemli
Akın, sebze tohumculuğunun dünyada stratejik bir öneme sahip olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Çünkü artık gelişen dünyanın beslenmesinde tohum ilk girdi malzemesi olarak hem ekonomik hem de stratejik anlamda önemli bir unsur. Bunun yerli ve milli olması çok daha önemli. Biz de TİGEM'in Antalya'daki Boztepe tesislerinde bu işe soyunduk. Geçen iki yıllık süreçte 203 kilogram kadar tohum ürettik. Bunun karşılığı 15 bin dekarlık sera demek. Domateste bin adet tohum 2 gram geliyor. Yani 2 gramda bin adet sebze tohumu var. 203 kilogramı bu anlamda düşünmek lazım."
Üretilen sebze tohumlarının yurt dışından da ilgi görmeye başladığını vurgulayan Akın, ihracat konusunda da yavaş yavaş ilerleme kaydettiklerine dikkati çekti.
Yerli ve milli sebze tohumunun diğer üretici ülkelerden daha ucuz olduğuna değinen Akın, "Üretime başlayalı yaklaşık 2 yıl oldu ama 12 kilogram tohum sattık. Her geçen gün satışımız artıyor. Son olarak Cibuti'ye gönderdik. Öncesinde ise deneme ekimleri için Kırgızistan ve Özbekistan'a gönderdik. Fas ve Tunus ile görüşmelerimiz de sürüyor." ifadelerini kullandı.
Akın, sebze tohumlarının tüm TİGEM işletmeleri ve bayileriyle, PTTAVM'den satışa sunulduğunu, işletmeden de bilgi alınabileceğini bildirdi.
"Anne şefkatiyle yaklaşıyormuş gibi bu işleri yapıyoruz"
Bitki Üretim Şefi Eda Ömeroğlu da kadın çalışanlarla zorlu ve hassas bir süreç yürüttüklerini söyledi.
Özellikle melezleme ve sonrasında sürdürülen çalışmanın çok hassas olduğuna işaret eden Ömeroğlu, "Anne şefkatiyle yaklaşıyormuş gibi bu işleri yapıyoruz. Çiçekler tek tek kontrol ediliyor. Kadın çalışanlarımız oya işler gibi tek tek tozlamasını, melezlemesini yapıyor. Fedakarlık gerektiren bir iş. Çok kısa sürede çok fazla iş yapılması gerekiyor." dedi.
Çalışanlardan Fatma Gür ise her gün hassasiyetle çalıştıklarını belirtti.
Bitkileri "anne ve baba" diye ikiye ayırdıklarını anlatan Gür, "Babadan çiçek alıp anneye melezleme yapıyoruz. Melezleme yapılanın karışmaması için de ip sarıyoruz. Sonra tohumu alırken melezleme yapılıp yapılmadığını bu iplerden anlıyoruz." diye konuştu.
İşletme Müdürü Olcay Akın, AA muhabirine, TİGEM'in Türk çiftçisinin yüksek fiyatla sebze tohumu alımını önlemek için 2018'de bu işe başladığını söyledi.
Toplam 11 bin metrekarelik sera alanında domates ve kavunda iki çeşit, patlıcan, biber ve hıyarda da birer çeşit olmak üzere 7 çeşit sebze tohumu üretimi yaptıklarını aktaran Akın, "Türk çiftçisinin ihtiyacı olan tohumlar kadınlar eliyle ilmek ilmek bir dantel gibi oya gibi işleniyor. Burada, yüzde 100 yerli ve milli sebze tohumları üretiliyor. Kadınlar eliyle üretim yapıldıktan sonra tohumlar fidanlara dönüşüyor, halkımızın beslenmesinde kullanılıyor." dedi.
TİGEM Genel Müdürü Ayşe Ayşin Işıkgece'nin de bir kadın olduğunu anımsatan Akın, tüm aşamalarda, sebze tohumunun üretiminde kadınların el emeği göz nuru olduğunu dile getirdi.
Tohum, ekonomik ve stratejik anlamda önemli
Akın, sebze tohumculuğunun dünyada stratejik bir öneme sahip olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Çünkü artık gelişen dünyanın beslenmesinde tohum ilk girdi malzemesi olarak hem ekonomik hem de stratejik anlamda önemli bir unsur. Bunun yerli ve milli olması çok daha önemli. Biz de TİGEM'in Antalya'daki Boztepe tesislerinde bu işe soyunduk. Geçen iki yıllık süreçte 203 kilogram kadar tohum ürettik. Bunun karşılığı 15 bin dekarlık sera demek. Domateste bin adet tohum 2 gram geliyor. Yani 2 gramda bin adet sebze tohumu var. 203 kilogramı bu anlamda düşünmek lazım."
Üretilen sebze tohumlarının yurt dışından da ilgi görmeye başladığını vurgulayan Akın, ihracat konusunda da yavaş yavaş ilerleme kaydettiklerine dikkati çekti.
Yerli ve milli sebze tohumunun diğer üretici ülkelerden daha ucuz olduğuna değinen Akın, "Üretime başlayalı yaklaşık 2 yıl oldu ama 12 kilogram tohum sattık. Her geçen gün satışımız artıyor. Son olarak Cibuti'ye gönderdik. Öncesinde ise deneme ekimleri için Kırgızistan ve Özbekistan'a gönderdik. Fas ve Tunus ile görüşmelerimiz de sürüyor." ifadelerini kullandı.
Akın, sebze tohumlarının tüm TİGEM işletmeleri ve bayileriyle, PTTAVM'den satışa sunulduğunu, işletmeden de bilgi alınabileceğini bildirdi.
"Anne şefkatiyle yaklaşıyormuş gibi bu işleri yapıyoruz"
Bitki Üretim Şefi Eda Ömeroğlu da kadın çalışanlarla zorlu ve hassas bir süreç yürüttüklerini söyledi.
Özellikle melezleme ve sonrasında sürdürülen çalışmanın çok hassas olduğuna işaret eden Ömeroğlu, "Anne şefkatiyle yaklaşıyormuş gibi bu işleri yapıyoruz. Çiçekler tek tek kontrol ediliyor. Kadın çalışanlarımız oya işler gibi tek tek tozlamasını, melezlemesini yapıyor. Fedakarlık gerektiren bir iş. Çok kısa sürede çok fazla iş yapılması gerekiyor." dedi.
Çalışanlardan Fatma Gür ise her gün hassasiyetle çalıştıklarını belirtti.
Bitkileri "anne ve baba" diye ikiye ayırdıklarını anlatan Gür, "Babadan çiçek alıp anneye melezleme yapıyoruz. Melezleme yapılanın karışmaması için de ip sarıyoruz. Sonra tohumu alırken melezleme yapılıp yapılmadığını bu iplerden anlıyoruz." diye konuştu.
İşletme Müdürü Olcay Akın, AA muhabirine, TİGEM'in Türk çiftçisinin yüksek fiyatla sebze tohumu alımını önlemek için 2018'de bu işe başladığını söyledi.
Toplam 11 bin metrekarelik sera alanında domates ve kavunda iki çeşit, patlıcan, biber ve hıyarda da birer çeşit olmak üzere 7 çeşit sebze tohumu üretimi yaptıklarını aktaran Akın, "Türk çiftçisinin ihtiyacı olan tohumlar kadınlar eliyle ilmek ilmek bir dantel gibi oya gibi işleniyor. Burada, yüzde 100 yerli ve milli sebze tohumları üretiliyor. Kadınlar eliyle üretim yapıldıktan sonra tohumlar fidanlara dönüşüyor, halkımızın beslenmesinde kullanılıyor." dedi.
TİGEM Genel Müdürü Ayşe Ayşin Işıkgece'nin de bir kadın olduğunu anımsatan Akın, tüm aşamalarda, sebze tohumunun üretiminde kadınların el emeği göz nuru olduğunu dile getirdi.
Tohum, ekonomik ve stratejik anlamda önemli
Akın, sebze tohumculuğunun dünyada stratejik bir öneme sahip olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Çünkü artık gelişen dünyanın beslenmesinde tohum ilk girdi malzemesi olarak hem ekonomik hem de stratejik anlamda önemli bir unsur. Bunun yerli ve milli olması çok daha önemli. Biz de TİGEM'in Antalya'daki Boztepe tesislerinde bu işe soyunduk. Geçen iki yıllık süreçte 203 kilogram kadar tohum ürettik. Bunun karşılığı 15 bin dekarlık sera demek. Domateste bin adet tohum 2 gram geliyor. Yani 2 gramda bin adet sebze tohumu var. 203 kilogramı bu anlamda düşünmek lazım."
Üretilen sebze tohumlarının yurt dışından da ilgi görmeye başladığını vurgulayan Akın, ihracat konusunda da yavaş yavaş ilerleme kaydettiklerine dikkati çekti.
Yerli ve milli sebze tohumunun diğer üretici ülkelerden daha ucuz olduğuna değinen Akın, "Üretime başlayalı yaklaşık 2 yıl oldu ama 12 kilogram tohum sattık. Her geçen gün satışımız artıyor. Son olarak Cibuti'ye gönderdik. Öncesinde ise deneme ekimleri için Kırgızistan ve Özbekistan'a gönderdik. Fas ve Tunus ile görüşmelerimiz de sürüyor." ifadelerini kullandı.
Akın, sebze tohumlarının tüm TİGEM işletmeleri ve bayileriyle, PTTAVM'den satışa sunulduğunu, işletmeden de bilgi alınabileceğini bildirdi.
"Anne şefkatiyle yaklaşıyormuş gibi bu işleri yapıyoruz"
Bitki Üretim Şefi Eda Ömeroğlu da kadın çalışanlarla zorlu ve hassas bir süreç yürüttüklerini söyledi.
Özellikle melezleme ve sonrasında sürdürülen çalışmanın çok hassas olduğuna işaret eden Ömeroğlu, "Anne şefkatiyle yaklaşıyormuş gibi bu işleri yapıyoruz. Çiçekler tek tek kontrol ediliyor. Kadın çalışanlarımız oya işler gibi tek tek tozlamasını, melezlemesini yapıyor. Fedakarlık gerektiren bir iş. Çok kısa sürede çok fazla iş yapılması gerekiyor." dedi.
Çalışanlardan Fatma Gür ise her gün hassasiyetle çalıştıklarını belirtti.
Bitkileri "anne ve baba" diye ikiye ayırdıklarını anlatan Gür, "Babadan çiçek alıp anneye melezleme yapıyoruz. Melezleme yapılanın karışmaması için de ip sarıyoruz. Sonra tohumu alırken melezleme yapılıp yapılmadığını bu iplerden anlıyoruz." diye konuştu.
İşletme Müdürü Olcay Akın, AA muhabirine, TİGEM'in Türk çiftçisinin yüksek fiyatla sebze tohumu alımını önlemek için 2018'de bu işe başladığını söyledi.
Toplam 11 bin metrekarelik sera alanında domates ve kavunda iki çeşit, patlıcan, biber ve hıyarda da birer çeşit olmak üzere 7 çeşit sebze tohumu üretimi yaptıklarını aktaran Akın, "Türk çiftçisinin ihtiyacı olan tohumlar kadınlar eliyle ilmek ilmek bir dantel gibi oya gibi işleniyor. Burada, yüzde 100 yerli ve milli sebze tohumları üretiliyor. Kadınlar eliyle üretim yapıldıktan sonra tohumlar fidanlara dönüşüyor, halkımızın beslenmesinde kullanılıyor." dedi.
TİGEM Genel Müdürü Ayşe Ayşin Işıkgece'nin de bir kadın olduğunu anımsatan Akın, tüm aşamalarda, sebze tohumunun üretiminde kadınların el emeği göz nuru olduğunu dile getirdi.
Tohum, ekonomik ve stratejik anlamda önemli
Akın, sebze tohumculuğunun dünyada stratejik bir öneme sahip olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Çünkü artık gelişen dünyanın beslenmesinde tohum ilk girdi malzemesi olarak hem ekonomik hem de stratejik anlamda önemli bir unsur. Bunun yerli ve milli olması çok daha önemli. Biz de TİGEM'in Antalya'daki Boztepe tesislerinde bu işe soyunduk. Geçen iki yıllık süreçte 203 kilogram kadar tohum ürettik. Bunun karşılığı 15 bin dekarlık sera demek. Domateste bin adet tohum 2 gram geliyor. Yani 2 gramda bin adet sebze tohumu var. 203 kilogramı bu anlamda düşünmek lazım."
Üretilen sebze tohumlarının yurt dışından da ilgi görmeye başladığını vurgulayan Akın, ihracat konusunda da yavaş yavaş ilerleme kaydettiklerine dikkati çekti.
Yerli ve milli sebze tohumunun diğer üretici ülkelerden daha ucuz olduğuna değinen Akın, "Üretime başlayalı yaklaşık 2 yıl oldu ama 12 kilogram tohum sattık. Her geçen gün satışımız artıyor. Son olarak Cibuti'ye gönderdik. Öncesinde ise deneme ekimleri için Kırgızistan ve Özbekistan'a gönderdik. Fas ve Tunus ile görüşmelerimiz de sürüyor." ifadelerini kullandı.
Akın, sebze tohumlarının tüm TİGEM işletmeleri ve bayileriyle, PTTAVM'den satışa sunulduğunu, işletmeden de bilgi alınabileceğini bildirdi.
"Anne şefkatiyle yaklaşıyormuş gibi bu işleri yapıyoruz"
Bitki Üretim Şefi Eda Ömeroğlu da kadın çalışanlarla zorlu ve hassas bir süreç yürüttüklerini söyledi.
Özellikle melezleme ve sonrasında sürdürülen çalışmanın çok hassas olduğuna işaret eden Ömeroğlu, "Anne şefkatiyle yaklaşıyormuş gibi bu işleri yapıyoruz. Çiçekler tek tek kontrol ediliyor. Kadın çalışanlarımız oya işler gibi tek tek tozlamasını, melezlemesini yapıyor. Fedakarlık gerektiren bir iş. Çok kısa sürede çok fazla iş yapılması gerekiyor." dedi.
Çalışanlardan Fatma Gür ise her gün hassasiyetle çalıştıklarını belirtti.
Bitkileri "anne ve baba" diye ikiye ayırdıklarını anlatan Gür, "Babadan çiçek alıp anneye melezleme yapıyoruz. Melezleme yapılanın karışmaması için de ip sarıyoruz. Sonra tohumu alırken melezleme yapılıp yapılmadığını bu iplerden anlıyoruz." diye konuştu.
İşletme Müdürü Olcay Akın, AA muhabirine, TİGEM'in Türk çiftçisinin yüksek fiyatla sebze tohumu alımını önlemek için 2018'de bu işe başladığını söyledi.
Toplam 11 bin metrekarelik sera alanında domates ve kavunda iki çeşit, patlıcan, biber ve hıyarda da birer çeşit olmak üzere 7 çeşit sebze tohumu üretimi yaptıklarını aktaran Akın, "Türk çiftçisinin ihtiyacı olan tohumlar kadınlar eliyle ilmek ilmek bir dantel gibi oya gibi işleniyor. Burada, yüzde 100 yerli ve milli sebze tohumları üretiliyor. Kadınlar eliyle üretim yapıldıktan sonra tohumlar fidanlara dönüşüyor, halkımızın beslenmesinde kullanılıyor." dedi.
TİGEM Genel Müdürü Ayşe Ayşin Işıkgece'nin de bir kadın olduğunu anımsatan Akın, tüm aşamalarda, sebze tohumunun üretiminde kadınların el emeği göz nuru olduğunu dile getirdi.
Tohum, ekonomik ve stratejik anlamda önemli
Akın, sebze tohumculuğunun dünyada stratejik bir öneme sahip olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Çünkü artık gelişen dünyanın beslenmesinde tohum ilk girdi malzemesi olarak hem ekonomik hem de stratejik anlamda önemli bir unsur. Bunun yerli ve milli olması çok daha önemli. Biz de TİGEM'in Antalya'daki Boztepe tesislerinde bu işe soyunduk. Geçen iki yıllık süreçte 203 kilogram kadar tohum ürettik. Bunun karşılığı 15 bin dekarlık sera demek. Domateste bin adet tohum 2 gram geliyor. Yani 2 gramda bin adet sebze tohumu var. 203 kilogramı bu anlamda düşünmek lazım."
Üretilen sebze tohumlarının yurt dışından da ilgi görmeye başladığını vurgulayan Akın, ihracat konusunda da yavaş yavaş ilerleme kaydettiklerine dikkati çekti.
Yerli ve milli sebze tohumunun diğer üretici ülkelerden daha ucuz olduğuna değinen Akın, "Üretime başlayalı yaklaşık 2 yıl oldu ama 12 kilogram tohum sattık. Her geçen gün satışımız artıyor. Son olarak Cibuti'ye gönderdik. Öncesinde ise deneme ekimleri için Kırgızistan ve Özbekistan'a gönderdik. Fas ve Tunus ile görüşmelerimiz de sürüyor." ifadelerini kullandı.
Akın, sebze tohumlarının tüm TİGEM işletmeleri ve bayileriyle, PTTAVM'den satışa sunulduğunu, işletmeden de bilgi alınabileceğini bildirdi.
"Anne şefkatiyle yaklaşıyormuş gibi bu işleri yapıyoruz"
Bitki Üretim Şefi Eda Ömeroğlu da kadın çalışanlarla zorlu ve hassas bir süreç yürüttüklerini söyledi.
Özellikle melezleme ve sonrasında sürdürülen çalışmanın çok hassas olduğuna işaret eden Ömeroğlu, "Anne şefkatiyle yaklaşıyormuş gibi bu işleri yapıyoruz. Çiçekler tek tek kontrol ediliyor. Kadın çalışanlarımız oya işler gibi tek tek tozlamasını, melezlemesini yapıyor. Fedakarlık gerektiren bir iş. Çok kısa sürede çok fazla iş yapılması gerekiyor." dedi.
Çalışanlardan Fatma Gür ise her gün hassasiyetle çalıştıklarını belirtti.
Bitkileri "anne ve baba" diye ikiye ayırdıklarını anlatan Gür, "Babadan çiçek alıp anneye melezleme yapıyoruz. Melezleme yapılanın karışmaması için de ip sarıyoruz. Sonra tohumu alırken melezleme yapılıp yapılmadığını bu iplerden anlıyoruz." diye konuştu.
İşletme Müdürü Olcay Akın, AA muhabirine, TİGEM'in Türk çiftçisinin yüksek fiyatla sebze tohumu alımını önlemek için 2018'de bu işe başladığını söyledi.
Toplam 11 bin metrekarelik sera alanında domates ve kavunda iki çeşit, patlıcan, biber ve hıyarda da birer çeşit olmak üzere 7 çeşit sebze tohumu üretimi yaptıklarını aktaran Akın, "Türk çiftçisinin ihtiyacı olan tohumlar kadınlar eliyle ilmek ilmek bir dantel gibi oya gibi işleniyor. Burada, yüzde 100 yerli ve milli sebze tohumları üretiliyor. Kadınlar eliyle üretim yapıldıktan sonra tohumlar fidanlara dönüşüyor, halkımızın beslenmesinde kullanılıyor." dedi.
TİGEM Genel Müdürü Ayşe Ayşin Işıkgece'nin de bir kadın olduğunu anımsatan Akın, tüm aşamalarda, sebze tohumunun üretiminde kadınların el emeği göz nuru olduğunu dile getirdi.
Tohum, ekonomik ve stratejik anlamda önemli
Akın, sebze tohumculuğunun dünyada stratejik bir öneme sahip olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Çünkü artık gelişen dünyanın beslenmesinde tohum ilk girdi malzemesi olarak hem ekonomik hem de stratejik anlamda önemli bir unsur. Bunun yerli ve milli olması çok daha önemli. Biz de TİGEM'in Antalya'daki Boztepe tesislerinde bu işe soyunduk. Geçen iki yıllık süreçte 203 kilogram kadar tohum ürettik. Bunun karşılığı 15 bin dekarlık sera demek. Domateste bin adet tohum 2 gram geliyor. Yani 2 gramda bin adet sebze tohumu var. 203 kilogramı bu anlamda düşünmek lazım."
Üretilen sebze tohumlarının yurt dışından da ilgi görmeye başladığını vurgulayan Akın, ihracat konusunda da yavaş yavaş ilerleme kaydettiklerine dikkati çekti.
Yerli ve milli sebze tohumunun diğer üretici ülkelerden daha ucuz olduğuna değinen Akın, "Üretime başlayalı yaklaşık 2 yıl oldu ama 12 kilogram tohum sattık. Her geçen gün satışımız artıyor. Son olarak Cibuti'ye gönderdik. Öncesinde ise deneme ekimleri için Kırgızistan ve Özbekistan'a gönderdik. Fas ve Tunus ile görüşmelerimiz de sürüyor." ifadelerini kullandı.
Akın, sebze tohumlarının tüm TİGEM işletmeleri ve bayileriyle, PTTAVM'den satışa sunulduğunu, işletmeden de bilgi alınabileceğini bildirdi.
"Anne şefkatiyle yaklaşıyormuş gibi bu işleri yapıyoruz"
Bitki Üretim Şefi Eda Ömeroğlu da kadın çalışanlarla zorlu ve hassas bir süreç yürüttüklerini söyledi.
Özellikle melezleme ve sonrasında sürdürülen çalışmanın çok hassas olduğuna işaret eden Ömeroğlu, "Anne şefkatiyle yaklaşıyormuş gibi bu işleri yapıyoruz. Çiçekler tek tek kontrol ediliyor. Kadın çalışanlarımız oya işler gibi tek tek tozlamasını, melezlemesini yapıyor. Fedakarlık gerektiren bir iş. Çok kısa sürede çok fazla iş yapılması gerekiyor." dedi.
Çalışanlardan Fatma Gür ise her gün hassasiyetle çalıştıklarını belirtti.
Bitkileri "anne ve baba" diye ikiye ayırdıklarını anlatan Gür, "Babadan çiçek alıp anneye melezleme yapıyoruz. Melezleme yapılanın karışmaması için de ip sarıyoruz. Sonra tohumu alırken melezleme yapılıp yapılmadığını bu iplerden anlıyoruz." diye konuştu.
GÜNDEM, 26 Ekim 2020 05:24
Yorumlar (0)

Terme Erenköy’de Şehit İsminin Olduğu Yolda Çile: Uzun Süredir Çözülmeyen Yol Sorunu!

Bakan Işıkhan’dan Asgari Ücret ve Ev Kadınlarına Emeklilik Açıklaması: İlk Kez Tarih Verdi

“Umut Hakkı” Tartışması Siyasetin Gündeminde: Tepkiler Peş Peşe Geldi

Erdoğan’dan Zirai Don Uyarısı: "Bazı Ürün Gruplarında Ciddi Hasar Var"

Trump’tan Putin’e Ateşkes Tepkisi: “Ben Olmazsam Gelmeyebilir”

Adalya Vakfı’nın yeni yönetim kurulu belirlendi

Narenciye balı koruma altında

“Sizi Bu Çözüme Kim Mahkûm Etti? Milletimize Açıklayın

Denizli Pamukkale Üniversitesi Öğrencisi Ramazan Çakı’dan Gururlandıran Başarı!

Onur Akın'ın adını kullanan dolandırıcılar bağışla para topladılar

Antalya’da lezzetin yeni standardı

Hakkari'de Feci Olay: 6 Yaşındaki Abdulkerim Su Kuyusuna Düşerek Hayatını Kaybetti

Özgür Özel’den Bahçeli’ye Sert Sözler: “Düğmeye Basınca 180 Derece Dönen Siyasetçilerden Değiliz”

Mansur Yavaş: “Lozan Bu Vatanın Tapusudur, Tartışılamaz – Gerekirse Referanduma Gidilsin”

İÇAN, TABBİR, DJB KADIN KOLLARI GENEL BAŞKANI NUR DELİCE, "YILIN ANNESİ" SEÇİLDİ

Gazeteci Mehmet Çiçek’ten Taziye Mesajı

Balkan Ticaret Odası ve BDU’dan Anlamlı İş Birliği Protokolü

KORE SAVAŞI’NIN SEMBOL İSMİ “AYLA”DAN ACI HABER

Kocagöz, Şehit Annelerini unutmadı

PKK'nın Skandal Bildirisi: Lozan ve Sevr Vurgusu Tepki Çekti

Dervişoğlu'ndan Terör Örgütü PKK'nın Fesih Açıklamasına Sert Tepki: "Bunun Adı Açıkça İhanettir"

Anadolu Birliği'nden Anlamlı Buluşma: Prof. Dr. Orhan Aslan ile "Kur’an-ı Kerim’i Anlamak" Konulu Söyleşi

Efsane Yönetmen Mehmet Ali Gündoğdu’dan 50. Yıl Onur Ödülü: Cahit Kaynar’a Anlamlı Takdim

Dr. Köksal Selçuk’tan Anneler Günü Mesajı

Efsane Yönetmen Mehmet Ali Gündoğdu ve Yapımcı Saliha Gündoğdu’dan Anlamlı Anneler Günü Mesajı

Terme’de Yağmura Rağmen Kudüs İçin Binlerce Kişi Meydana Akın Etti

Diyarbakır’da Görkemli Aşiret Düğünü: Kikan ve Kalkan Aileleri Birlikte

Gazeteci Mehmet Çiçek’ten Duygu Dolu Anneler Günü Mesajı

Yeni Süreç: Türkiyelilik mi Hesaplaşma mı -1-

DİKO'DAN BASIN AÇIKLAMASI "Kamuoyunun Dikkatine"

Egemenliğin Sesi: Bedri Yalçın İznik’te Ekümenik Oyuna Karşı Sahadaydı

PKK’nın Silah Bırakma Sürecine Dair Kamuoyuna Duyurumuzdur

Dünya Gençlik Konseyi’nden Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul’a Ziyaret

CHP, doğru yolda mı?

TÜRKİYE AFET ACİL DURUM ÖNLEMLERİ

Özlem Bozkuş: Mücadeleyle Yoğrulan Bir Başarı Hikâyesi

ANTALYA TEMPO DERGİSİ MAYIS 2025 ÖZEL SAYISI

"Evlatlarımızın Kanı Üzerinden Açılım Yapamazsınız!" Anahtar Parti Antalya İl Başkanı Mehmet Çalışkan’dan Sert Açıklama: “Referandum İstiyoruz”

Özgür Özel’den Özgür Çelik’e Destek: “Bu Saldırılar Onur Belgesidir”
